Yüksek karlı emniyetli bir fon olduğu ve Fatih Terim üzere isimlerin de bu fona dahil olduğu söylenerek ortalarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişinin milyonlarca lira dolandırıldığı argümanına ait yeni bir gelişme yaşandı.
24 KİŞİ ŞİKAYETÇİ OLDU
Konuya ait yargılaması devam eden banka şube müdürü Seçil Erzan’ın genel müdürü Hakan Ateş ve genel müdür yardımcısı Mehmet Aydoğdu hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere birleştirme talebiyle hazırlanan iddianamede, ortalarında Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emre Çolak, Buse Terim ve Volkan Bahçekapılı’nın da bulunduğu 24 kişi ‘müşteki’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı.
FONDAN HABERDARLARDI
Hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan’ın çalışmış olduğu bankanın 600 şubesinden birisinin müdürü olduğu, kendi ifadesinde de belirttiği üzere kendisinin ayrıcalıklı olarak tanındığı, hasebiyle rastgele bir şube müdürünün bu halde bir ”illegal fon” ismi altında müştekilerden para almasının mümkün olmadığı, bu nedenle müştekilerin bir kısmı ile yakinen irtibat ve ilgi halinde olan şüpheliler Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun kelam konusu fondan haberdar olduklarının değerlendirildiği kaydedildi.
FATİH TERİM’İN BORCU MEHMET AYDOĞDU’NUN TALİMATI İLE KARŞILANDI
Sanık Seçil Erzan’ın da beyanında müştekiler ile ortasındaki para alışverişinden şüphelilerin bilgilerinin olduğunu belirttiğinin aktarıldığı iddianamede, bir banka içerisine yüklü ölçüde paraların girip çıktığı ve tüm çalışanların bu duruma şahit oldukları, banka içerisine giren paraların resmi müşteri hesaplarına girdilerinin yapılmadığı, yeniden para alışverişinin bankanın Levent şubesi içerisinde müdür odasında kameralar önünde gerçekleştiği, Arda Turan’ın yüksek meblağlı kredi sürecinin şüphelilerin bilgisi ve talimatı dahilinde hızlandırılıp gerçekleştirildiği, Fatih Terim’in kredi borcunun Mehmet Aydoğdu’nun talimatı ile Seçil Erzan tarafından karşılanmasının da şüpheliler ile Seçil Erzan ortasındaki fikir ve aksiyon birliğini gösterdiği belirtildi.
Şüpheli Hakan Ateş’in tabirine yer verilen iddianamede, olaydan haberi olduktan sonra tıpkı gün Fatih Terim ile telefonda konuştuğunu belirterek, “8 Nisan 2023 tarihinde görüşmek üzere randevulaştık, kendisi de o tarihte yanında Arda Turan ve Emre Belözoğlu ile geldiler. Burada kendileriyle banka genel müdürüyle görüştüm. Kelam konusu savları kabul etmiyorum. Şunu bilhassa belirtmek istiyorum; Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu en ufak bir bankacılık sürecinde bile beni saat fark etmeksizin arayabilecek insanlardır. Hatta Fatih Terim en ufak bir kredi sıkıntısında beni aramıştır, bu biçimde beni arayabilecek beşerler bahsi geçen milyon dolarları Seçil Erzan’a teslim etmeden evvel beni arayıp sormamaları da çok garip bir durumdur. Müştekiler Seçil Erzan ile yapmış oldukları bu yöntemsiz para alışverişinde vadenin üzerinde yaklaşık 6 ay geçmesine karşın Erzan’ın bu durumunu tolere etmişler ve beklemişlerdir” dediği aktarıldı.
İddianamede tabiri yer alan kuşkulu Mehmet Aydoğdu’nun ise “Ben yeterli bir Galatasaraylıyım. Bankamız da spor kulüplerine en çok kredi veren bankadır. Muhtemelen benim Galatasaraylı olmamdan kaynaklı ismim buralarda geçti. Hiçbir şube müdürü bana bağlı değildir, benim mevzu hakkında rastgele bir ilgim ve bilgim yoktur. Benimle ilgili düzmece bir mail düzenlendi, mailin konusu fonla ilgili onayıma ilişkindi. Bununla ilgili de gerekli mercilerin yaptığı inceleme sonucunda da mailin uydurma olduğu ortaya çıktı. Bu maili Semih Kaya’nın kullandığı ortaya çıktı, bununla ilgili de kabahat duyurusunda bulunduk. Seçil Erzan’ın yönettiği, bizim de kurduğumuz tez edilen bu fon bankamızın bilgisi dahilinde değildir. Husus büsbütün Seçil Erzan ile ilgilidir” dediği kaydedildi.
240’AR YILA KADAR MAHPUS İSTEMİ
Hazırlanan iddianamede şüpheliler Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun ‘nitelikli dolandırıcılık’ kabahatinden 72’şer yıldan 240’ar yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması talep edildi. Şimdi İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmeyen iddianameye yönelik mahkeme heyetinin incelemeleri devam ediyor.