İzmir’de 12 Temmuz saat 18.00 sıralarında başlayan sağanakta, Bayraklı’da metrekareye 39,7 kilogram yağış düştü. Yağış nedeniyle kent merkezi Bayraklı ve Konak ilçelerinde birtakım cadde ile sokaklar suyla dolarken, araç şoförleri ve yayalar sıkıntı anlar yaşadı. Sağanaktan korunmak için kaçmaya çalışan Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz suyla dolan yolda elektrik akımına kapıldı. Onu kurtarmak isteyen ikinci el eşya satışı işiyle uğraşan İnanç Öktemay (44) da akıma kapılıp, bir anda yere yığıldı. Deniz ve Öktemay, kaldırıldığı hastanede hayatını yitirdi. İnanç Öktemay İzmir’de, Özge Ceren Deniz Osmaniye’de toprağa verildi.
14 KİŞİ TUTUKLANDI
Soruşturma kapsamında birinci olarak gözaltına alınan 30 bireyden 14’ü tutuklandı. Hakkında gözaltı karar verilen 2 şüpheliden birinin kanser tedavisi gördüğü, bir şüphelinin de yurt dışında olduğu belirtildi. Tutuklanan şüphelilerden Zekeriya T. ise daha sonra isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı. Yürütülen soruşturmada 11 kişi hakkında daha gözaltı kararı verildi. Savcılık talimatı ile 26 Temmuz’da Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Genel Müdür Gürkan Erdoğan, Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Gediz Elektrik’ten Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel, Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım, Operasyon Yöneticisi Sefa Pişkinleblebici, Planlama ve Teknoloji Yöneticisi Necati Ergin, İmal İşleri Saha Sorumlusu Mürsel Arıcı, Üretim İşleri Sorumlusu Uzman Alper Doğan ve Gediz Elektrik işçisi Halit Özpelit gözaltına alındı. 11 şüphelinin tamamı, isimli denetim kuralıyla hür bırakıldı.
ZİNCİRLEME KUSUR
Olayla ilgili 5 kişilik uzman heyetinin tuttuğu raporda, olayın gerçekleşmesinde Deniz ve Öktemay’ın rastgele bir şahsî kusuru olmadığı belirlendi. Raporda olayın öngörülebilir ve önlenebilir olduğu, kaçınılmazlık ögesinin ise bulunmadığı değerlendirildi. Buna nazaran, olayın gerçekleşmesinde, öngörülemeyecek ve önlenemeyecek olan rastgele bir harika tabiat olayının bulunmadığı kanaatine varıldı. Olayın gerçekleşmesinde birtakım ihmaller ve teknik kusurlar silsilesi ile Deniz ve Öktemay dışında gelişen zincirleme kusur ögelerinin sebep olduğu tespit edildi. Eksper raporunda, kelam konusu olayın gerçekleştiği yerde iki kurumun da gözetici ve önleyici önlemler almadığı belirlendi.
BİLİNÇLİ TAKSİR NEDENİYLE İSTENEN CEZALAR YARI ORANDA ARTIRILDI
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ait soruşturmasını tamamladı. İddianamede, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı, eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Gediz Elektrik Dağıtım Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım ve Üretim İşleri Sorumlusu Uzmanı Alper Doğan’ın da ortalarında bulunduğu 13’ü tutuklu, 42 kişinin ‘taksirle öldürme’ kabahatinden 15’er yıla kadar mahpusları istendi.
Suçun şuurlu taksir nedeniyle işlenmesi nedeniyle TCK’nın 22/3’ün hususu yeterince sanıklara verilecek cezanın yarı oranında artırılarak 22,5’ar yıla çıkarılması talep edildi. İddianame mahkemeye gönderildi. Sanıkların, kusurlarının yoğunluğu, kabahatin işleniş biçimi ile hatanın işlendiği yer ve vakit dikkate alınmak suretiyle aksiyonlarının tartısıyla orantılı olacak biçimde alt sondan uzaklaşılarak farklı başka cezalandırılmalarını talep edildi. İzmir 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame kabul edildi.
YAPILAN İHBARLAR DA YER ALDI
İddianamede elektrik şirketine gelen ihbarlar da yer aldı. 17 Ocak 2023’teki ihbarda elektrik şirketini arayan bir vatandaşın, “Yer altından geçen kabloların birleşim olduğu temas yerinde çukur var, beton kapağı kırılmış, beşerler ziyan görmesin diye duba ile o noktayı belirttim fakat tehlike arz etmekte” biçiminde ihbar yaptığı yer aldı. 21 Aralık 2023’te yapılan bir öteki vatandaş ihbarında ise “Yol üzerinde açıkta kablolar var duman çıkıyor, tehlike arz ediyor” denildiğine yer verildi. 9 Ocak 2024’te yapılan bir öteki ihbarda da “Yerden geçen kablolardan duman çıkmakta mazgala giderse elektrik çarpması oluşabilir” ve “Yüksek tansiyon sınırı yer altından yüksek dumanlar çıkıyor, patlayabilir, yaya geçidi var, çok tehlikeli, ıslak her yer” formunda firmanın uyarıldığı ortaya çıktı. Son olarak olay tarihinde ise 112 takımları tarafından “Hatlar kopmuş, çarpılma durumu mevcut. Olay yerine ambulans girişi yapılamamakta, çizgilerdeki gücün kesilmesi gerekmekte. Hastaya müdahalede bulunamıyoruz” halinde ihbar yapıldığı da iddianamede yer aldı.
KABLO DIŞARIDAYKEN PAYLAŞILMIŞ
İddianamede toplumsal medya paylaşımları da yer aldı. 4 Ocak 2024’te olay yerinden çekilen manzaralarda cadde üzerinde bir noktadan su fışkırdığı ve duba koyulmak sureti ile su akışının etrafa yayılmasının engellenmeye çalışıldığına yer verildi. İddianamede, Google Street Wiew uygulaması kayıtlarında 3 ay öncesinde çekilen bir fotoğrafta, elektrik kablosu olduğu bedellendirilen cismin sokak üzerinde açık vaziyette bulunduğu gösterilen toplumsal medya paylaşımı yapıldığının anlaşıldığına da yer verildi.
ÖLENLERİN KUSURU YOK, İHMALLER SİLSİLESİ VAR
Elektrik kaçağından hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın olayın gerçekleşmesini tetikleyecek rastgele bir tehlikeli hareketlerinin ve ferdî kusurlarının bulunmadığına dikkat çekildi. Ayrıyeten olayın sanıkların birtakım ihmal ve teknik kusurları silsilesiyle yaşandığına yer verildi. Öte yandan iddianamede sanıkların sözlerine de yer verildi.